Dolar 34,1741
Euro 37,8305
Altın 2.908,84
BİST 9.082,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 27°C
Açık
İstanbul
27°C
Açık
Cum 30°C
Cts 27°C
Paz 20°C
Pts 22°C

ANTAGONİST

11 Kasım 2007 17:03
94
A+
A-

Zıtların Birliği ve Mücadelesi -VII

A.Metin Uracin

ANTAGONİST

11 Kasım 2007

Politika Rüzgarı.

Geçenlerde.

Bir arkadaşı gördüm.

Eski bir arkadaşı.

Merak.

Senaristlik yaptığını öğrendim.

Film işte.

Orta Avrupa da.

Bir ülkede.

Bir zamanları düşündüm. O zamanlarda üç yaş ne kadar önemli olduğunu düşündüm.

Zihnimde.

Daima büyük kalmış arkadaşı.

Gözümde küçük gördüm.

Bu ne yaman çelişki.

Hatırlıyorum.

Hiç unutmadım ki.

On beş yaşındaydım. Kanatlı ve büyük kapılı, yüksek tavanlı ve gün ışıklı, aydınlık eski bir okulun içindeydim. Boş koridorlarında yürüyerek, bir sınıfından içeri girmiştim. Yürürken ayak seslerimin yankılandığı koridordan. Yankılanmış ayak seslerimi sevdiğim koridordan yürüyerek o sınıfa girmiştim.

Neden o sınıf. Hatırlamıyorum. Sınıfın içinde on beş yaşındaydım. Okulda kimse olmadığını hatırlıyorum. Neden kimseler yoktu. Onu da hatırlamıyorum. Boş bir sınıfa girmiştim. Sınıf. Sıralar. Büyük sıralar. Gözüme büyük görünen boş bir sıraya oturmuştum.

Tek başıma.

Sonra, çok geçmeden. O eski arkadaş geldi. Geçenlerde gördüğüm arkadaş. Benden üç yaş büyük arkadaş. Sıranın üzerine bir felsefe kitabı koyarak okumaya başlamıştı.

Öğreten.

Arkadaş.

Kitabı okumaya başlamıştı.

Sayfa, sayfa.

Antagonist dediğini hatırlıyorum.

Antagonist. Yani, uzlaşmaz çelişki diye açıklamıştı.

Hayat çelişkilerle doludur diye devam etmişti. Çelişkilerin tasnifinden söz etmişti.

Ana çelişki –Tali çelişki.

Kitabı bana okuyup açıklayarak beni bilgi sahibi mi yapıyordu ?

Bilmeden.

Ben meraklı gözlerle kitaba bakıyordum.

İnce bir kitaptı.

‘’ Diyalektik ve Tarihi Materyalizm ‘’ olarak ismini hatırladığım kitap sonraki yıllarda baş ucu kitabım olacaktı.

Taş Lisede. O zamanların Haydarpaşa Lisesin de. Şimdilerde, Üniversite olmuş Lisede.

Adını denize düşmüş taştan almış. Denizin her rengiyle beyazlaşmış ve dalgalı taştan, mermer taşından almış üniversitede.

Mermer.

Marmar –a

Marmara.

Hayat çelişkilerle doludur diye devam etmişti.

Çelişkiler zıttır. Zıt hayattır. Zıtlar hem birbirini çeker, hem de birbirini iter diye devam etmişti.

Kitaptan bir başlık göstermişti.

‘’ Zıtların Birliği ve Mücadelesi’’ miydi?

Zıtlar uzlaşmazsa Antagonistir. Ana çelişkidir.. Metazoridir. İnsani değildir demişti.

Uzlaşma.

Antagonist.

Meta.

Zor.

İnsanlar arasındaki çelişkiler, talidir. Uzlaşılabilen çelişkilerdir demişti.

Çelişkiler krizdir. Kriz hayatın kendisidir. İnsanın görevi krizi çözmektir.

Antagonistleştirmek değildir, demişti.

Bu ebediyen böylemidir? Diye sormuştum. Evet demişti. Zıtlar her maddenin içindedir. Dışında değil. Her şey bir birine bağlıdır, kendisine değil, diyerek devam etmişti.

Mermerli denizden esen antagonist rüzgarın Orta Avrupa ya savurduğu şimdilerde senarist arkadaşıma en son yazdığı senaryoyu sormayı unutmuştum.

Çelişki işte.

Antagonist olmayan

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.