JENEVER
DESİDERİUS ERASMUS İLE SPİNOZA’NIN
HOLLANDA CİNİ
A.Metin Uracin
24 Ekim 2005
Hayaller Karakter.. Karakter Kaderdi
Bir içki.
Küçük ve ince bir bardak içinde.
Kocaman şişede.
Küçük bardak içine.
Bardak üstü bombeli. Dökülmeden duran.
Dudak payı bırakılmadan doldurulan ve bir yudumda içilen.
Jenever. Jenever.
Hollanda cini.
Ne zaman bir Hollandalıya sorsam,
Mutlaka içtikleri.
Yatmadan önce.
Bir yudumda içtiklerini söyledikleri.
Sadece.
Bir bardak içki.
Pro – test – o.
Eder gibi.
Diğer içkileri.
Ahlaki içki.
Ahlaklı içki. Protestan ahlaklı içki.
Katoliklere seksen yıl karşı çıkmış içki.
Önce denizlerde ve sonra evlerde içilen içki.
Şimdilerde alakalı – alakasız her yerde.
Yersiz –yurtsuz.
Topraksız denizciler ülkesindeki insanların içkisi.
Toprağı denizden alan, böyle kendilerine Flaman dilinde alan – ülkeli, hal –land- lı diyen insanların içkisi.
Hol – land. Alınmış ülke. Denizden alınmış ülke. Deniz alınarak topraktan kurulmuş ülke.
Yada, küçümseyerek aşağılamak için, hani aşağı –ülke. Neder –land. Suyun aşağısındaki ülke.
Neder –land.
O içki. Asil olarak denizde içilen. Deniz kızlarının kerterizi tayiniyle yelkenlenen denizcilerin, mumları ellerinde tutarak düşürmeden ve söndürmeden, içtikleri cin içki ve onun ülkesinin bir muhteşem yelkenlisi Clipper Stad Amsterdam.
İstanbul’a geldiler.
Hisseli Harikalar Kumpanyası gibi. Alişin Rüyası. Şehzadebaşı Çadır Tiyatrosu gibi.
İki şak – şak.
Bir tak –tak.
Yılar öncede böyle yapmışlardı.
Uzak –Asya’nın çay ve baharat yolunda Batavia.
Batavia. Yelkenli. Gemi. Yük ve İnsan ile Jenever
Yüz yıllar önce Uzak Asya.
İndo – nesia.
Şimdiki Endonezya da.
” Duutcs “
Denizden geldiler. Clipper Stad Amsterdam ile geldiler. Önünde deniz kızının rüzgarda dağılmış saçlarıyla yol mihmandarlığı ile geldiler.
İstanbul, Galata da, Karaköy rıhtımına geldiler.
On beş ile on altı ve on yedi ekim iki bin on iki tarihinde.
Benzediler. Tarihsel düşmanlarına benzediler. İngilizlere.
Hollandalı, Nederlandlılar.
İngilizler, ülkelerinin orta kısmında yaşayan “duutcs” ve “dietsc” lehçeli ahaliye zamanla “Dutch” deyince, kendilerine İngilizce “Dutch” dediler.
yönetimin,
bilimin
ve
kilisenin dili Latince’dan ayırı lehçe. ” Duutcs “
Kökü. Zıkkımın. Kökü Almanca “deutsch” olan “Dutch” lar.
Denizden aldıkları toprakları önce ateşte pişirdiler.
Tuğla duvarlı, kırmızı kiremit giydirilmiş çatılı evlere, Zee –land, deniz – ülkesi ve İjssel denizi çevresinde balıkçı köyleri ve kasabalara yerleştiler. En çok avladıkları balık ringa’ larla birlikte yerleştiler.
Amsterdam’a doğru uzanan kanalı, kanalın girişindeki İjmuiden kasabasında en büyük balıkçı limanı inşa ettiler.
Rot –ter – dam da ise en işlek limanı yerleştirdiler.
Sonra, Amstel nehri ve kıyısındaki Birahane. Vergilerden muaf Birahaneleri dünya aleme meşhur ettiler.
Jenever. Hollanda cini. Renksiz. Sade ve Basit. Az içilen. Deniz suyu gibi.
Katolik Kilisesi’ne ve soylulara ait küçük devletlere baş kaldırdılar.
Akabinde.
Baskıya maruz kaldılar. Protesto ettiler.
Pro –test – tan –lar.
Bağımsızlığa koşarak gittiler.
Avusturya ve İspanya’yı da yöneten Habs-burg hanedanından kralların egemenliği altından çıkmak için mücadele verdiler.
Katolikler direnişi kırmak için Alba dükünü görevlendirdiler.
Hollandalı. Nederlander. Dutch’lar. Oranje Prensi Sessiz Willem önderliğinde Alba düküne karşı isyan ettiler.
Katolik dinine bağlı kalan. II. Felipe yanilmediler.
Keşif gezilerine gittiler. Uzaklara gittiler. Deniz yoluyla gittiler.
Rusya,
Brezilya,
Batı Hint Adaları,
Hindistan,
Cava,
Çin ve Japonya ya gittiler.
Dünya da sömürge ele geçirdiler.
Batı Hint Kumpanyasını yerleştirdiler.
İngiltere ve Doğu Hint Kumpanyası ile rekabete girdiler. Sonra savaştılar.
Deniz de savaştılar. Dört kez savaştılar.
Fransa topraklarını, bizzat, denizden aldıkları toprakları, karadan işgal etmeye kalkınca, direndiler. Topraklarını vermediler.
I. Napolyon bağladığında. Fransız İmparatorluğu’na bağlayıp Napolyon tahttan düşünce, Viyana Kongresi’yle Belçika ile, Sessiz Willem Oranje hanedanının yönetimi altında bir krallık olarak birleştiler. Ta ki, yirmi yıl sonra Belçikalılar kendi krallıklarını kurana kadar.
Dil ve Kwik – wik
Dillerini sevdiler. Afrika da, Afrikaner oldular. Kırık Flamanca. Endenozya da. İndo – Flaman. Karaiplerde, Aruba, St. Marten adasında yerlileri Hollander dilinde aksanla konuşturdular. Güney Amerika da. Tamda Fransız Guyanası ile Belize’nin yanında ve Berezilya’ nın üstünde Kwik- wik dili aksanlı flamanca oldular.
Amazon nehri’nin, derisi bıçak gibi balık.
Kwik.
Sürinam ülkesinde misafir çorbasında dil ve damak kanatan balık ismini aldılar.
Deniz kıyıları gibi.
Nehri ağızlarında ve ” Hondsbossche Zeeweering ” yapay deniz savunma noktaları yaptılar.
Fırtınalar ve deniz seviyesindeki yükselmelerle birleşince, topraklarının deniz kıyıları su taşkınları ve erozyon açısından hassas bir duruma düşünce denizle mücadeleye girdileri.
Arazilerini denizden kazanmak için ıslah ettiler.
Polder
Su taşkını koruma sahalarına girdiler. ‘’ Polder ‘’ yapımına girdiler , Sed inşaatı ve deniz seviye kontrolü ile ilgilendiler.
Uzun yıllar, çevre konularında karar-vermek ve genel yönetimde bütün ilgili olanların aktif katılımına, geniş müzakerelere açık olan, ‘polder’ yani ‘’ seddelerle korunmuş alan’’ denilen bir siyasi -idari yönetim modeli kurdular.
‘ tamamen bloke edici bir sistem ‘
düşüncesini bir kenara bıraktılar.
Kitlesel protestolar üretebilecek olan önemli kararlarda insanlara mümkün olduğunca kapsamlı olarak danışılmasını temin ettiler.
Yıllar geçtikçe kıyı yönetimine halkın katılımı sistemi ‘’ Polder ‘’ konusunda, politikalar, stratejiler ve deneyimlerini giderek arttırdılar.
1953 Fırtınası.
Sular ve seller.
Ülke sular altında ve Polder.
Bu, kendi varlığını meşru ve kanuni gerekliliklere borçlu olan ‘ halkın katılım mevzuatı’, ‘ politikalar’ olarak test ettiler.
Hepsini Jeneverle mi yaptılar?
Tarihsel hayranlık duydukları düşmanları Cook adasında, iyotlu deniz rüzgarı altında ve bizzat ada toprağından sontajla çıkarılmış su ile viski ürettiler ve adına Tilmisan dediler.
Dil çözücü viski.
Jenevere rakip olmak için.
Unuttular.
Jenever yatmadan önce rüyada hayal kurmak için içilen içkiydi.
Hayaller. Karakter. Karakter. Kaderdi.