Anayasa Yargısının İçyüzüne Kısa Bir Bakış: Anayasa Mahkemesi Stajı
Kızılay’da çevirdiğimiz bir taksiye hızla binerek bizi 10 dk içinde Anayasa Mahkemesi’ne yetiştirebilir misiniz diye talepte bulunuyoruz. Önceki gün üniversite mezuniyet törenimize katıldığımız için Ankara’ya ancak sabah erken saatlerde varıp, eşyalarımızı kalacağımız yere henüz bırakmıştık. Anayasa Mahkemesi’nde staj yapacağımız için oldukça heyecanlıyız. Takside indikten sonra, kapıdaki polis memurlarına selam veriyor ve staj yapacağımız binayı sorma gereği duyuyoruz. Yüce Divan’da toplandığımızı öğrenince heyecanımız biraz daha artıyor.
Anayasa Mahkemesi, hukuk fakültesi mezunu öğrencilere yönelik bir staj programı düzenlemektedir. Bu program, hukuk anayasa yargısı alanına ilgi duyan ve bu alanda deneyim kazanmak isteyen lisans öğrencilerine tam zamanlı staj imkanı sunmayı amaçlamaktadır. Anayasa Mahkemesi resmi açıklamasına göre, “Staj kapsamında, katılımcılara Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkileri arasında yer alan Norm Denetimi ile Bireysel Başvuru gibi konular hakkında bilgi verilmekte, ayrıca Siyasi Parti Kapatma Davaları ve Siyasi Partilerin Mali Denetimi gibi konular da ele alınarak farklı birimlerde deneyim kazanmaları sağlanmaktadır.” Başvuru sürecinde, öğrencilerden özgeçmiş, referans mektubu, motivasyon mektubu ve transkript gibi belgeler talep edilmektedir. Benim gözlemlerime göre bu belgelere eşit ağırlıkta önem veriliyor değerlendirme aşamasında ve okul çeşitliliğinin sağlanması da önem verilen bir diğer konu. Ben de geçtiğimiz yıl yaz dönemi için başvuruda bulunmuş ve kabul edilmiş olmanın sevincini yaşamıştım.
Yerel gereksinimleri karşılayan evrensel bir hukuk mümkün müdür? Temel hak ve özgürlüklerin sınırları nasıl belirlenmelidir? Adaletin gerçekleşmesi için başvurulması gereken en temel ilkeler nelerdir? Genç bir hukukçu olarak, hukukçu kimliğimi inşa ederken zihnimde yanıtını aradığım bu sorularla anayasa yargısı arasında zarif bir köprü kurmak; Anayasa Mahkemesi staj programını bu özlemle birleştirdiğimde, pozitif hukukun temel içgörülerini edinmenin yanı sıra hukuk felsefesi alanında daha derin bir düşünce evreni oluşturma fırsatı sunabilir diye düşünüyorum staja başlarken.
Staj süresince, anayasa hukukunun temel prensiplerini ve anayasa yargısının sistematiğini keşfetmekle kalmadım, aynı zamanda bu kavramsal düşünce dünyasına da daha fazla daldım. Anayasa Mahkemesi’nin tarihsel gelişimi, temel hak ve özgürlüklerin korunması, hukukun evrenselliği gibi kavramlar üzerinde odaklanarak hukuk felsefesini anayasa yargısıyla kaynaştırmaya çabaladım kendi düşünce dünyamın pratikleriyle, bu durum staj deneyimimi derinleştiren ve anlamını perçinleyen bazı unsurlardı benim gözümde.
Staj sürecinde programımıza göre her gün farklı uzmanlık alanlarından raportörler ile çalışma şansı yakaladık. Raportörler çalışmalarını nasıl sürdürüyorlar, bir hukuki meseleyi nasıl ele alırlar, kararların altyapısını hazırlarken nelere dikkat ediyorlar, bu hususları birebir onların ağızlarından dinlemek, geçmişte raportör olarak yer aldıkları kararları onlarla tartışma şansı yakalamak, birlikte case study’ler yapmak büyük bir ayrıcalıktı.
Stajımın sonunda, anayasa yargısı ve anayasa hukuku konusunda temel bilgi düzeyimi oldukça arttırmıştım. Hukuk felsefesi bakış açısından ise hukuk felsefesinin anayasa yargısıyla kusursuz bir uyum içinde olmasının önemini idrak ettiğimi fark ettim. Anayasa Mahkemesi staj programı, benim için sıradan bir staj deneyimi değil, aynı zamanda hukuki bir düşünce serüveni oldu tüm bu çabalarım ile. Hukuk fakültesi öğrencilerinin bu imkanı muhakkak değerlendirmesini şiddetle tavsiye ederim.
Ayşegül Ağur