ALIENATION.
ALIENATION
KÜÇÜK KIYAMET
KIYAMET.
A.Metin Uracin
7 Ocak 2010
Kar yağıyor.
Beyaz ve lapa, lapa.
Kara baktım.
Çalışmak istemiyorum.
Bugün.
İçerisi sıcak.
Pencereden lapa, lapa yağan kara bakıyorum.
Akşama daha çok var.
Aklıma eski masallardaki kış günleri geldi.
Her yerin beyaz karla kaplı olduğu soğuk kış günleri.
Ateşin yanında yaşlı ninelerin etrafına toplanan çocuklar geldi aklıma.
Masal dinlemek isteyen çocuklar.
Gerçeğin üzerindeki masalları gözlerini fal taşı gibi açarak dinleyen çocuklar.
Her şeye inanmak isteyen ve bu nedenle masalları tekrara tekrar dinlemek isteyen çocuklar geldi aklıma.
Ta ki nineler yoruluncaya kadar. Bazen de kendileri masal dinlemekten yorulup uykuya dalıncaya kadar masal dinleyen çocuklar.
Ben.
Yalnızım.
Ne masal anlatacak ninem var, ne de etrafında oturabileceğim bir öbek ateş.
Şimdi. Sür – reel değilim. Tersine. Oldukça reel.
Penceremden beyaz kara bakıyorum. Lapa, lapa. Lep,lep olan kara.
Felsefe yapayım diyorum. İlk gençlik yıllarımdan kalan felsefe.
Felsefeyi kıyamete bağlamak istiyorum.
İşte Felsefe.
Kıyamet. Yabancılaşma. Alienation
İnsanın çevresinden. İşinden. Emeğinden.
Benliğinden uzaklaşma ya da ayrılma duygusu mu dur?
Sonuçları.
Güçsüzlük.
Kültüreldir.
Toplumdaki yerleşik değerlerden kopma.
Toplum ilişkilerinin dışında kalma ve yalnız kalma duygusu mu dur?
Kendine Yabancılaşma mı dır?
Kendi gerçekliğini kavrayamama mı dır?
İnsana ait olmayan ürünler ortaya koyma mı dır?
İnsan kendi dünyasını zenginleştirdiği halde bizzat kendisini durmadan yoksullaşması hali mi dir?
Bunun sonucu olarak insan, bizzat kendi kendisine yabancılaşmıştır.
Alienation
Doğadan Kopuştur.
İnsan, doğadan kopar. Kültürel-toplumsal alanda kendine yabancılaşır.
İnsan, kendi doğasına yabancılaşır.
Böylece insan kendine, kendi emeğine, ilişkilerine, dünyaya ve yaşama yabancılaşır.
Meta fetişizmi.
Nosyondur.
İnsanın kendi doğasına yabancılaşmasının maddi temelidir.
Feuerbach
Hegel.
Marx,
Rousseau”nun “Toplum Sözleşmesi’’
Kendi kendine Yabancılaşma.
Entfremdung. Almancası. Vervreemding. Flamancası.
Doğal olarak birbirine ait olan şeylerin ayrılması.
Dengeli bir uyum içersinde olan şeyler arasındaki antagonizm.
Antagonizim. Uzlaşmaz çelişki.
İnsan kendi doğasınae yabancılaşması.
Feuerbach ‘ın Tanrı’nın insanların karakterlerini yabancılaştırdığı düşüncesi doğru mudur?
‘The Ego and Its Own’ ’ Ego ve Kendi ‘
Yabancılaşmış bir insanın hayatı “İnsanın özüne” aykırı bir hayat tarzı mı dır?
İnsan doğasına uygun düşmeyen yaşam şekli nedir?
Çalışmadan bezginlik duymadır.
Çalışma çevresine yabancı olmadır.
Düşmanca bir ilişki içinde bulunma dır.
Arzu ve özlemlerine ilgisiz olmasıdır. Paylaşmak istememektir.
İnsanları katı kategorilere ayırmalardır.
Dış dünyaya ihtilalci bir ruhla yönelmemedir.
Evrensel ve Özgür olmamaktır.
Bilinçli ve rasyonel olarak kontrol edilen bilince sahip olmamaktır.
Alienation . Kendi kendine yabncılaşma.
İnsanın kendi kendisinin tahakkümü altına girmesidir.
Bu durumun birinci boyutunu fiilen insanın kendi isteklerini, acil ve yakıcı isteklerini gerçekleştirememeleridir.
Böylece, Alienation.
Yani.
Dolu bir yaşamın bütün içeriği boşalır.
Boş ve değersizlik duygusudur.
Engeldir.
Kişisel özgürlük çabası içe çöküştür. İçten patlayarak çöküştür.
Rest çekme, kendini gerçekleştirmedir.
Direniştir.
Direniş özgürleştirir.
Özgürleşme güzelleştirir.
Güzelleşen sevilir.
Sevilen sever.
Bu rest ile başlatan sevgi sarmalıdır.
Ve
Toplumun arkeolojisinin ikametgahıdır.
Bu toplumsal Arkeolojik ören yerinin ikametgahında başlayan sevme fiili sonuç doğurucu etkili eylemdir.
Bunun karşıtı her türden fetişizmdir.
Tapınmadır.
Paraya.
İklime.
Otoriteye.
Kurtarıcıya.
Kurtuluşa.
Kişiye.
Papa ya.
Hoca ya.
Baca ya.
Hacı ya.
Secd ile vecd etmektir.
Kendinden geçmektir.
Kendi dünyasında insanın Nihilizmidir. Hiçliktir.
Nasıl gidiyor sorusuna, hiiiiiiç cevabıdır.
Bu insanın kendisini içinde gerçekleştirdiği ahlâksız bir düzendir.
Yabancılaşmanın ana nedenidir.
Para dahil yukarıdakilerin ‘’ Tiranlaşmasıdır’’
Tar u Mar dır.
Kazma ve Kürek.
Harc u Merc.
Param ve Parça dır.
Hur u Hur.
Hurda dır.
Tırs
Korkudur.
İnsan doğasının gerçekleşmemesidir.
Tek başına bilinçlilik yoktur.
Yok olan tektir.
Tek olan yoktur.
Hançerlioğlu.
Baş ucumun ‘’ felsefe ’’ hocası.
İlk öğrencilik yıllarımda bıyıklarım henüz terlerken uyumadan önce baş ucuma, yastığımın altına koyduğum Felsefe Ansiklopedisi’nin yazarı. Hançerlioğlu. Orhan. Orhan Hançerlioğlu.
Değerli Avukat.
Kaç kitabını annemle birlikte sobada yaktığımız filozof.
Orhan Hançerlioğlu.
Yok artık bu dünya da .
Ben hala yıllar sonra Felsefe Ansiklopedisinin üç nüshasını muhaffaza ettiğim kitabın yazarı Hancerlioğlu, kendi kendine yabancılaşma maddesinde şöyle demişti.
“Kendi kendine Yabancılaşma, alienation insanın insan olmayana dönüşmesidir’’
Yabancılaşma Osmanlıca teferruk, ayrılma, dağılmadır.
İngilizce alienation
Kök “alien”.
Fransızcada “alien”in anlamı strange, görülmemiş, tuhaf, acayip, yabancı.
Latince alienationis. Alienatio. Onis. Duyguların ruhsal olarak bir başkasına yönelmesi, nefret iğrenme, tiksinme, sevmemek, hoşlanmamak, nefret demektir.
Antik Yunanca’da äλλos . Allios anlamı “başkası”, “barbar”, “diğer”, “öteki” dir.
Yunan takısı “os” çıkarıldığında geriye kök sözcük
“ali” kalır.
Luwice’den Antik Yunan diline geçmiştir.
Ali sözcüğü Hellen dilinde “tuz”, “deniz” demektir. Hitit – Luwi dilinde “tuz” sözcüğünün karşılığı da “ali”dir.