Dolar 34,5130
Euro 36,4631
Altın 2.955,44
BİST 9.112,69
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 18°C
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 10°C

SAVUNMANIN VE BARONUN TARİHİ – XI

30 Nisan 2023 16:45
131
A+
A-

A. Metin Uracin

28 Haziran 2008

İç içe geçmiş zaman.

Galata antrepolarından çuval içinda çıkan, saraya girince iki ucu keskinleşerek  tam  da Padişah A.Azizin  iki bileğinin nabzı üzerinde duran Para. Kağıt para. Renkli para. Soluk renkli ve liman denkli para. Düşkün para. Yere düşünce sesi çıkmayan para.  Venedik dükalığından bu yana altın olmayan kağıt para.  Sinsi.  Sessiz.  Yıldızlı bir haziran gecesi saraya çıt çıkarmadan sızan  sinsi ve sessiz ve sui-kasti para.

Marsilya.  Cenova.  Bender Abbas. Smirna.  Alexandria.  Amasra.  Antwerp.  Samsun.  Kirassun. Trabizon.  Rotterdam.  Hamburg .  Cueto.   Malta ve tekrar  Smirna.  Gemi.  Vessal.  Tekneler. Yük tekneleri.  Kuru yük tekneleri.  Islak yüklü ve yüksüz tekneler.  Limanlar.  Portlar.  Im-port-lar. Yüklükler.  Antrepolar.  Acentalar.  Gözleri dönmüş,  gözleri  Galataya dönmüş Acentalar.

Rivayete göre, merkantilist dönemde buharlı makinalar ile manifaktura geçen Avrupa çok üretti.  Şehir burçların hemen çevresinde bu çok üretilmiş olan emtiayı satmak hevesine kapılan son altı bin yıldır pederşahi erkek aklı ile hayat süren ahali,  köylüler, şehir duvarlarının yanına geldiler. Burçlara geldiler.  Önce ürettiler.  Çok ürettiler.  Köyden gelmişlerdi.  Altı bin yıldır mavi gökyüzünün altında ve sert topraklar üzerinde çalışmış kocaman elleri ile .

 Manifacturlarda.

                        İzbe ve ıslak.

                                         Yanyana.

                                               Gece ve gündüz.

                                                                   İç içe geşmiş zamanlarda.

 Çalışmaları uzadıkca yüzleri asıldı,  heyecanları kısaldı.  Daraldılar.  Önce makinaları kırdılar. “Saboté”.   Üreten ve hayatlatını mahveden olduklarını ,  makinaları. Daha çok makina kırdılar. Siyaset literetürüne “ Sabotaj ” deyimini kayıt olarak düşürdüler. Sabotajcı işçiler. Koyun gözlü, yanık yüzlü eski köylüler. Sabotajcı ve  titrek, yeni proleterler. Eski topraklarına dönmek istediler. Dönemediler.  Makinalara karşı birleştiler.  Ütopia.  Tekrar birleştiler.  Saint-Simon.  Birleşmeyi sürdürdüler.  Corporasyon.  Öldüler.  Kısa hayatların mütemadiyen çalışmış genç ölüleriydiler. Hastalanarak öldüler.  Kazayla öldüler.  İş kazalarında daha çok  öldüler.  Hakka ve hakikate ulaşmış hukuksuz ölüler oldular.  Yaşayan ölüler olarak daha çok çalıştırıldılar.  Boğaz tokluğu ile çalıştırıldılar. Boğazlarına kadar gelindiğinde dayanamadılar. Direndiler.  Nihilist olarak direndiler.  Anarşist olarak direndiler.  Sendikalist olark direndiler.  Enternasyonalist olarak direndiler.  Sosyalist olarak direndiler. Pürütendiler. Evangelist oldular. Metodist ve Pisikopattist oldular.  Sonunda Sosyal- demokraside karar kıldılar.  Başlarını  kaldırıp baktıklarında burçların çevrelerinde, tam da tüm şehir merkezlerinde,  kendilerinin cefa ile ürettiklerini satan,  köyden ve tarladan tanıdıkları olan,  vefasızlık  ile karşılaştılar.  Afralı-tafralı vefasızlık.  Kulakları burçların içine kadar uzanmış vefasızlık.   Gözleri,   bizzat kendi çalışan ellerine uzanmış olan  ve  burç kenarlarındaki burçu – va  ile karşılaştılar.

Burjuvaziler, aslan başlı istinat burçu kenarlarında,  üretilmiş mal satarak  palazlanmış eski köylüler. Daraltılmış alanda köylüler. Hain ve lumpen. Tahminen. Korkak. Mütemadiyen.  Doymak.  Nedir.  Bilmeyen. Müptezel. Histeriye tutulmuş. Kaçak köylüler. Çok üretim ve az  tüketimde içinde ki, pazar  doymamıştı.  Evet,  çok üretilmişti. Lakin,  tüketimde açlık çoktu.  Doymadı burç kenarlarında meta alım-satımı yapan burjuvazinin gözleri.  Aç gözlü burjuvazi. Görmemiş burjuvazi. Görgüsüz burjuvazi. Açık gözlü burjuvazi. Açıkgöz burçlu. Gözlerini limanlara diktiler.  Avrupanın bilinen limanlarına. Sonra.  Asyanın, Afrikanın ve Latin Amerikanın  bilinmeyen limanlarına diktiler.   Gözlerini. Bilhassa tarihin orta denizindeki limanlara.

 Mid-terranium’a. 

 Ak- Deniz’e .

 Tuzlu ve ılık denize.

 Sert rüzgarına Strong dedikleri.

 Daha sert olanına Strom dedikleri.

Yumuşak olanını bize sormadan bizden aldıkları. Binlerce yıllık mutedil rüzgarımız olan ” yel “ ‘e,    “Yel” imize,   Gale dediler.  Lakin,   kalbimizi   en çok  kıran güzel İzmirimiz’e,  iyi olmayan niyetle geldiler.  Acentalar olarak geldiler.  Hızlı geldiler.  Zamansız geldiler.  İzmir  ve  havalisindeki pamuk tarlalarındaki hasada kıran girdiği zaman geldiler.  Kıran,  sıcak Afrıkadan çekirge olarak gelmişti.  Uçan çekirge.  Bulut gibi , sürü halinde.  Güneşli bir günde çekirgelerin geldikleri söylendi.  Güneş,  görünmez oldu denmişti.   Güzel,  aydınlık ve güneşli İzmirin üstünde,  kasvetli bir bulut gibi çökmüştü çekirge. İzmir ve havalisine tam da kıran girmişti. Merkantilist batının buharlı gemileri ile satılmak için üretilmiş maldan önce Acentelar gelmişti.    Acentalar ve çekirgeler.   Agentlar.   Temsilciler.  Batıda üretilmiş malları,  İzmirden girip Anadoluda tükettirmek için gelen Acenteler.    Yük dolu buharlı gemiler önce avaryada kalacak.    Sonra kıçtan kara olacak.  Mallar. Tüketilmek için bekleyen mallar.  Limanlara boşaltılacak.  

   Gemilerden limana boca.

                                       Ceketler fora.

                                                  Anadolu malları ıskarta.

Tüm bunlar için izin ve icazet gerekliydi.  Bir yerden.  Tek yerden.  Saray.  Yıldızlı saray.  İcazet merkezi. 

                                     “Yağmur yağıyor, seller akıyor arap kızı camdan bakıyor”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.