MECURUN GÖSTERİLMESİ DAVASINDA KİRACILARIN ÇALIŞMA SAATLERİNİN GÖZETİLMESİ GEREKTİĞİ HUSUSU
Avukat Betül CANDOĞAN
6. Hukuk Dairesi 2015/6282 E. , 2015/6125 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ: Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı gösterme izni ve saat tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, T.B.K.’nun 319/2.maddesi gereğince, kiralananın gezip görülmesine izin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya kiralanan taşınmazın satılıncaya kadar muhtemel alıcılara gösterilmesi konusunda gün ve saat belirlenmesini talep etmiş davalı vekili, davalı ve eşinin çalışan kişiler olması sebebiyle ancak tatil günlerinde münasip bir süre için izin verilmesi gerektiğini savunmuş, mahkemece altı ay süre ile her hafta Cumartesi, Çarşamba günleri saat 12-14 arası gösterime hazır bulundurulması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nda kiracının borçları başlığındaki düzenlemede, kiralananın gösterilmesine katlanma borcunun varlığından bahsedilerek, bu husus T.B.K.’nun 319.maddesinde açıklanmıştır. T.B.K. 319/2.fıkrasında “Kiracı, bakım, satış ya da sonraki kiralama için zorunlu olduğu ölçüde, kiraya verenin ve onun belirlediği üçüncü kişinin kiralananı gezip görmesine izin vermekle yükümlü olduğu, T.B.K.’nun 319/3 fıkrasında ise “Kiraya verenin, çalışmaları ve kiralananın gezilip görüleceğini uygun bir süre önce kiracıya bildirmek ve bunların yapıldığı sırada kiracının yararlarını gözönünde tutmak zorunda” olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili yargılama sırasında, davalı ve eşinin çalışan kişiler olduğundan sözetmiş, temyiz aşamasında davalı ve eşinin halen çalıştıkları iş yerlerini gösterir belgeleri dosyaya ibraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, davalı ve eşinin çalışma şartları araştırılarak, kanun maddesinde de açıklandığı üzere, kiracının yararları gözönünde tutularak hakkaniyete uygun olacak şekilde, hem süre, hem de hazır bulundurma gün ve saatlerinin belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu edenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik inelenmesine yerolmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.